Wednesday, January 18, 2012

Kubbeler, yarım kubbeler.

Bazıları yüzyıllar önce yarım kalmış 8-9 kubbenin birbiriyle trigonemetrik ilişkisini, yarım çember yapmış evkadınlarına kanıtlamak için ayağa kalktım. Ayaklarımın, akıp giden buz gibi bi derenin içinde olduğunu gördüm. Çakıllar ne kadar güzel parlıyordu. Kırmızı, yeşil, mor ve mermer. Kubbeler boşuna yarım kalmamış olmalıydı. Şaziment bir adım attı, suda yanıma geliyordu her nedense. Kayacak diye düşündüm. Kaydı düşündüğüm gibi veya düşündüm diye. Bana sarılacak diye düşünmemeye çalışıyordum ki düşünmemeye çalıştığımı farketmiş gibi kollarını kullarını kucaklamak isteyen bir kraliça edasıyla açmış ama gözleri pırtlak ve yüzü acı çekerken boynuma atıldı. Arka üstü düşmeye başladım. Şaziment üstümde. Taşlar ve su altımda. Şaziment'in gözleri veya en azından göğüsleri güzel miydi, hatırlamaya çalıştım... Kubbeler boşuna yarım kalmamış olurdu bari.

No comments: