Friday, March 23, 2012

Ah ulan. Nedir bu?

Bunun nereye kadar uzanacağını ben de bilmiyorum işte. Kalasları uzatmışlar, çakmamışlar bile. Aralarından aşağısı görünüyor, derin, karanlık ve berbat bir koku yükseliyor küflü.

İlk gıcırtıda durakladım. Ödüm kokuya karıştı. Başka türlü olmasını beklemek beni gözünde büyütmek demek olurdu. Benim hele bu durumda hiç ama hiç büyüyecek halim yoktu. Halim berbattı daha doğrusu.

Beni kim buraya getirip yazdıysa allah kahretsindi onu. Eli kırılaydı. Ve kalas aralarından aşağı düşeydi kırıklar.

Işıklar yandı birden. Tuhaf ama yerde ne kalas vardı ne koku. Gıcırtı desen sıkı bir B&O setten geliyordu desem?

Ulan. O kırılası el yok mu, onu unufak etsem yeri ya, o yer burası değil. Ah ulan.

No comments: