Sunday, April 22, 2012

Kefeyrûk Gariplikleri # 2

Kefeyrûk Erdesi denen garip lalenin (?) yarı karanlık iki kare fotoğrafını gördüm diyebilirim sana. Göstereni söyleyemem. Göstermiş olurum birilerine ki, üçümüzün da sonu olur, bu da son olmaz...

Lale gibi işte. Yahut, bildiğim şeylerden en çok laleyi andırıyor. Ama gösteren, gelinciğe benzeyenini de duymuşmuş.

Hayal meyal bir minik balık var gibi yaprağın (?) sapa (?) bitiştiği yerde. Yaprağın (??) ardında ama balık (?)...
Gözünün (?) olduğu [gözü olduğunu düşündüğüm] yerde bir minik ışık seziliyor. Yayılmamış yüzeye, direk gelmiş objektife. Dijital olmasa, ya banyoda ya baskıda delindi bir şey diyeceğim ama telefondan baktım fotoğrafa. Onun displayinde bir piksel bozuksa bilmem. Ama ikinci karede de vardı. Ve açı değişikti, ve piksel aynı yerde değildi. Demek ki piksel değildi.

Neyse.

Balığın, Erde'de belirmesinden üç gün sonra, tan ağarırken toprağa düştüğünü, bir iki zıplamayla malûm dereye kavuştuğunu, bir süre hiç kıpırdamadan öylece durup sonra nereye gidiyorsa hızla gözden kaybolduğunu söylemişler bana gösterene.

Balık yemezmiş Kefeyrûk. Elini sürmezmiş. Çiçek dikerse saksıya veya kapı önüne, 'Buyur ya Sultan Gazi, bitmesin Erde bu yerde, yerim yer sözüm söz; çiçek çiçekliğine, pullu dere taşına; medet, gelmesin başıma...' der okuyup üflermiş.

No comments: