Saturday, November 30, 2013

Ke pasa

Adam keş me keş kimin ipinde
           iner mi kuyuya
gergin kıyılarda sörfingen
           mesabe kuço

Keş mi keş adam, kimin imiyle
            iner bi kıyıya
bakalım gergin kuyularda
            solingen çelik sinirler
            ke pasa veya kepaze sınırlar
                         veya sığırlar
            geviş getirseler sanmam ottur
            beyinlerinde ne kalmışsa odur.

Çocuk

Dorba dorba konuştum ve sıvıştım çocuk
terkisinde olmadık elmalar ve dut bir at
öyle tozudu ki ortalık ve kenar ne varsa
sefalet tekkesini tuz bastı arkadan.

Bilir misin D şiiri yazılabilse, yazılabilirse
D harfi kalmayacak masalarda
Kıtlık olacak da de da ları değil doğru
bitişik yazan alçaklar bile şaşıracak çocuk

Bu günler tuhaf ki tuhaf elyevm.

Nedeni ne ki diye sormak tuhaf ki tuhaf
Kel, kör ve kirpiler doluşmuş ki egotistanda
kerrakesi ahfeşin keçisi aydingerin kedisi
hikaye gerisi ve derisi.

Bir sola baş, bir sağa baş, bir baş bir başa
baş, olmaz olmadık iradenin müridleri
baştan başlamalı idarenin iradları çocuk.

Selamet tekkesi

Selamet tekkesi eflatun nicedir.
Dar-ül-ülema geçeli üzerinden hattı kebir
edasıyla lokmalardan ve hokkalardan
binlerce hokkabaz ne kadar şen

Dövülmez aşkın ufkunda selamet teknesi
zil, çal ve külden oluşmuş
hikmet çorbası kâseler dolu su
dağıt dur efkarını hattülbahir imasıyla
adresler karışsa bile elzemdir

Selamet tekmesi buhûrdan devirir
bıyık burmalar kaytanlı kadayıf
mı dedim sehven ve kaypaklı kavadayı
olacaktı sahiden kalmadığıma göre
Kalpaklı karavana leşkeri
kurtaracak bahtı kara dayıları

Selamet tekkesi tukkası
              cukkası bini bir paraya failatün
                                                       incedir
kâr-ül-zübera eşinmişcesine avlusunda
atlar, havlusunda piştovlar ve mermi
Hava dar mı dar da görmez göz gezi
arpacıı

Dönülmez aşkının afakını kim tartışmaz
zül, tül ve nal kurumadan
                               kin tutmaz

Nasıl geçse iyidir de fark etmez
bu fasıl son mu dediniz

Eflatun bütün tonozları, hotozları
ve horozları selamet tehlikesi
geçse de geçmez iyi mi fark ettiniz mi

Kan bu çekilmez geri olsa da keskin
bıçak, kama, ustura ve yatağan
                                     incedir, nicedir.                          

Kuş kolları

Arayın kış kollarını
sis kalmadan süs kalkmadan
beklemesin yolcular ezberden

Korkutmasız kum tutmalar
                      kimi tutsalar tutsaklar lakin
        tutkal leşi ipler, izler ve kızlar.

Sakince taransın kuş kulları
yılların kalleşliği yanına kalmasın
       yolların eşber, teber ve kılağısı
açmasın yanaklarda çıban urfaları.

Gele durur mu elden ayaktan dengîz
         şûraba, sormaktayım meraktayım
etrafından kıskaçlı, kıskançlık ve
         derbeder, sabreder ve harbederek.

Şunun şurası cancağızım,
bunun orası ruhumun ortası
imiş de bilememişim huyum bu
Hem hemfikir olsak neye yarar
yazları sıcak ve kurak
kışları sus ve yürek
yürüsek biz de bu yollardan
bir yoldan ve çok koldan
neye yaramaz neye yarar
                                yaralar
derinde imiş bilemezmişim
                                camcağızım.

Kefir kefir esiyor rüzgâr yine
   olaybatıdan. Gündoğusu kefişleme
   yağmur yağsan yeridir.
20 dakikadır maksimum
   indirim de yoktur kartına
toprak ya da torpak, torlak solucanları
terkedeli olmuştur bunca beyit,
                              bunca beyti,
sen gelsen yeridir yine de, kemerleri bağlayın
geçin inişe.

Sunday, September 15, 2013

Yokluk

- Gelmez mi?

- Hiç.

- Düşünüyor musun peki?

- Hep.

Saturday, September 14, 2013

Güzellik ya

- Güzellik mi yani?

- Hep.

- Başka bi şey?

- Hiç.

Saturday, August 17, 2013

İhlal olmasın

Çok da yorgunum Finlandiya...
Çekmiştim smokini ama, ihlal olmasın mönüye diye.
Bizimki züğürt tecellisi.

Saturday, August 10, 2013

Kişiişleri

Kişiişleri Bakanlığı bir gönülge yayınlamış.

Durası. Görülen.

Yok yok, ellerim değişmedi, bak.

Wednesday, August 7, 2013

Küçük projeler

Küçük projeler halinde uyumaktan söz ediyoruz burada.

Bi tutam semizotu, iki yaprak cibez.

Taş arası, dolap arkası, batma çıkma iğne oyası.

Tuesday, July 23, 2013

Girecik

Kasım ayında soğan kokan bir meyhanede
İstanbul Güneşi adını kullanmaya karar verdi.

Monday, July 8, 2013

Kitep yezmece



bökten he.ke.ye.

[ellek büllek höyküller] 

Tuesday, July 2, 2013

Sözlük bakıyordum dalgın

Kim olmamı istersen o olurum, yeter ki kişiliğimi değiştirme dedi sözcük.

Friday, June 28, 2013

Açığa. Merdiven...

açığa merdiven uzatmak...

Sunday, June 9, 2013

Yanlış adamlar

Meryam,
   sana yamyam
kalayım bak,
       yanlış adamlar eksilmesin.

Saturday, June 1, 2013

"Hiç işim olmaz" işleri...

Camhıraş küsmelerle takılın bahara
Adobe veya Adopen kırıntılarınız lisanslı.
Dağılın nümayiş yapmayın, taşkakan tayibat verdi:
Dağıtın.

Thursday, May 16, 2013

Özet

Durum: Halbatros
Gelecek: Falbatros

Sunday, May 5, 2013

Kefeyrûk Gariplikleri #4

Hırdamak Kelesi'nin yarım gönül naklidir, ki ne denli garip veya sahih olduğu bilinmez,
hiçbir söze hacet bırakmaz.

Duvar bitişik komşumda, güneşli bir sabah aniden akça pakça bir teyze göründü.
Konukmuş.

Selâm verdim, saygıladım.

Gel zaman git zaman gönlünü kazandım, arada konuşur olduk.

Ev halkına bakarsan adı Hesna idi. Ama bir gün bana 'Bakma sen onlara, adımı Hinnisbeyân koymuşlar ama ne demek bilen yok' dedi.

Hırdamak Kelesini anlatması ise bir gün ona un helvası götürdüğümde oldu.

Artık benim dönüşüm yok. Savsalar ne olur, kovsalar ne olur. Sana diyeyim bir helva da bak.
Hırdamak Kelesi yimemişindir sen, nerden yiycen...

Son düven arabaya yüklenip  harman yeri boşaldı mıydı, Kefeyruk itlerini dama kaparlar.
Gitmeyeler harman yerine diye.

Terpeci nene derler birine haber salınır, o kalkar dolanır harmanı, dört köşesine dümbek çalar.
Sekiz bakraç yoğurt bırakır orta yere. Üstüne tülbent örter. Herhal okur da üfler ama bilmem ne okur.

Dümbek bitene kadar sessiz durur köy. Her evde ocak yakılır, birer avuç da saman atılır.

Bunnar niye diye sormaycan. Ne bilem ben. Öyle gelmiş işte.

O gecenin sabahında, erkenden getiriller bakraçları meydana.
Herkes dizilir.

Tülbentleri açtığında Terpeci nene, yoğurtların kaymağı saman sarısı olmuştur.
İşte ona derler Hırdamak Kelesi.
Hırdamak ne, Kele ne sormaycan. Ne bilem, öyle gördük daha işte.

En küçük bebeklere birer kaşık ucunnan yedirilir. Kalırsa çocuklara.
Ama yoğurt yinmez. İtlerin yalına katılır.

Hırdamak Kelesinin dadı bildiğin hiç bi şey gibi değildir.
Saman değildir, yoğurt değildir.
Yemin edersin helva. Ama ne helvası bilen yok.

Bebeklere ne fayda eder diye soracak olursan bak, onu diyem sana.
Emeklemeden yürürler.
İlk yürüdükleri gün anaları harman yerine götürür.
Dört köşesine tükürtür.

Ne bilem işte. Hırdamak Kelesi.

Ben bir Ankara'ya gittim iş için. Döndüğümde Hesna teyze yoktu.

Komşuya nasıl baktıysam, sorayım diye, kaşını kaldırdı, başını belli belirsiz sola devirdi.

Sustum. Soramadım.

Saturday, May 4, 2013

Halk

Luzumfert pullarım!
Halk başına!

Sunday, April 28, 2013

Sürtük acı

Sürtük bir lezzeti vardı biberin.

Acıydı ama güzeldi.

Damağım hop oturup hop kalktı.

Dilimden hiç söz bile etmeyeyim.

Mayalar

Mayalar hakkkında konuşuyorduk, "Kamfeliye" dediniz.

Niye dediniz böyle?

Friday, April 5, 2013

Hurumbaz

Lumbazlar davlarsa

         görürsün kaç bucaktır

                                bacalar.

Et dua ki,

          kırk
                ramiler
          ha-
                 masın:

Satır kırk,
katır kürk
patır patır pat.

Thursday, March 7, 2013

Çekirge

Sensei bil sensei
bilmessei patlatırlar ensei

Yarım doynaşlar

Yarım doynaşlar toymalı

Friday, February 22, 2013

Güvercin

Vurtunas, bak ben güvercinim...

Sunday, January 27, 2013

Dimağından erkilme

Bitmezsin,
      cemîylin dimağında sekiz takla atardır

Kendirin ertesinden
      denk gelse de günler, günler,

Gitmezsin,
     gülban  demîrinden sekir hepteler.

Sunday, January 20, 2013

Roque

Roque [sic] Turkish Asprin was almost killing us before the concert.

F kulelerinden soldaki.

Friday, January 18, 2013

Kaykıl maykıl

Geriye düşenler, Eleninin geriye taranmış saçlarıydı oysa.

Gitmeye kalksa, kalkıp gitmeye kalksa, kalkacak mecalim yoktu işte.

Bir an pencere mı tıkırdadı diye dondum, döndüm, baktım.

Hayırdı, hayırlara karşı gelsindi, sadece çaydanlık kaynamıştı.

Haykırdım, haykırdım, haykırdım.

Geriye kaykıldım. Korbuziyeye yayıldım.

Thursday, January 17, 2013

Baskıyan eskirir bilenden

Eskirir de canlar
       
            be canım

baskıyan kurabiyelerdir

Saturday, January 12, 2013

Erepkilen dingilik

Uzun sürecek bir kuş uykusunun nesini anlatayım?

Erepkilen, pürtülük, kumkar nesillerin ana dalgamoturu olmak nedenidir.

Bir türü birlikte koşalım dese ennesi, kim gider...

Monday, January 7, 2013

'le

...le'ye göre değişir. Kapşiniler bunun dışında.
(Az daha 'duşunda' diye yazıyordum yanlışlıkla.)

Saturday, January 5, 2013

Vatman returns

Trakos'ta inşaat işine girişse de, onun sıradan bir maymunun yeteneklerine sahip olduğunu biliyoruz.

O gün, kapı çalındığında, "Anne, vatman gelmiş" diye seslendi.

Bu anasının sonu oldu.

Kadın, batman gelmiş zannedip hücceten ölmez mi?